menu
close

Yapay Zekâ Ajanları, 2025'te İş Dünyasını Dönüştürmeye Hazırlanıyor

IBM'in araştırmasına göre, otonom yapay zekâ ajanları 2025'in en baskın teknolojik yeniliği olmaya aday. Kurumsal yapay zekâ geliştiricilerinin %99'u aktif olarak ajan teknolojisini araştırıyor veya geliştiriyor. Bu akıllı sistemler, iş akışlarını kolaylaştıracak, süreç optimizasyonunu artıracak ve rutin görevleri gerçek zamanlı olarak üstlenerek insanlara daha yaratıcı işlere odaklanma fırsatı sunacak. Benimseme zorlukları sürse de, işletmeler yapay zekâ ajanlarını artık ölçülebilir yatırım getirisi için deneysel değil, vazgeçilmez olarak görüyor.
Yapay Zekâ Ajanları, 2025'te İş Dünyasını Dönüştürmeye Hazırlanıyor

Otonom yapay zekâ ajanları, 2025'in dönüştürücü teknolojisi olarak öne çıkıyor ve odak noktası, büyük dil modellerinden, minimum insan müdahalesiyle görevleri yerine getirebilen sistemlere kayıyor.

IBM'in Morning Consult ile gerçekleştirdiği son araştırmaya göre, kurumsal yapay zekâ uygulamaları geliştiren geliştiricilerin %99'u yapay zekâ ajanlarını araştırıyor veya geliştiriyor. Bu büyük ilgi, sektörün 2025'i gerçekten de "ajan yılı" olarak öngörmesinin doğruluğunu ortaya koyuyor.

Etkisinin büyük olması bekleniyor; ankete katılan yöneticiler, yapay zekâ destekli iş akışlarının bugün sadece %3 seviyesindeyken, 2025 sonunda %25'e çıkacağını öngörüyor. Halihazırda "yapay zekâ öncelikli" yaklaşımı benimseyen kuruluşların ise yarısından fazlası, son dönemdeki gelir artışlarını (%52) ve operasyonel kâr marjı iyileşmelerini (%54) yapay zekâ girişimlerine bağlıyor.

IBM Danışmanlık Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Ortağı Francesco Brenna, "Daha fazla müşterimizin, artımlı verimlilik kazançlarının ötesine geçip, özellikle tedarik zinciri ve insan kaynakları gibi temel süreçlerinde, yapay zekâdan gerçek iş değeri elde etmek için ajan tabanlı yapay zekâyı anahtar olarak gördüğünü gözlemliyoruz," diyor.

Benimsenmeyi teşvik eden başlıca faydalar arasında daha iyi karar alma (%69), otomasyon yoluyla maliyet azaltımı (%67), rekabet avantajı (%47), çalışan deneyiminde iyileşme (%44) ve yetenek tutma oranında artış (%42) yer alıyor.

Ancak önemli zorluklar da mevcut. Kuruluşlar, veri gizliliği ve yönetişimi (%49), güven sorunları (%46) ve yetenek eksikliği (%42) gibi başlıca engelleri dile getiriyor. Ayrıca birçok işletme, yapay zekâ yatırımlarının yatırım getirisini gerekçelendirmekte zorlanıyor; ankete katılan kuruluşların yalnızca %25'i yapay zekâ girişimlerinin beklenen getiriyi sağladığını bildiriyor.

Manzara, deneysel aşamadan uygulamaya hızla evriliyor. 2024'te yöneticilerin %30'u, yapay zekâyı esas olarak düşük riskli, temel olmayan işlevlerde denediklerini belirtti. 2025 için ise büyük bir değişim bekleniyor: %46'sı mevcut süreçleri optimize ederek yapay zekâyı ölçeklendirmeyi, %44'ü ise yenilik için kullanmayı planlarken, yalnızca %6'sı hâlâ deney aşamasında olacak.

IBM Yapay Zekâ Uzmanı Vyoma Gajjar, "Aynı zamanda, bu sistemlerin ölçeklendirilmesi, sorumluluktan ödün vermeden işlerin sorunsuz yürümesini sağlayacak güçlü uyum çerçeveleri gerektirecek," uyarısında bulunuyor. "2025, deneylerden büyük ölçekli benimsemeye geçtiğimiz yıl olabilir ve şirketlerin hızı sorumlulukla nasıl dengeleyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum."

Kuruluşlar bu geçişe hazırlanırken, IBM; kurumsal hazırlık, veri kalitesi ve sağlam yapay zekâ yönetişimine odaklanarak, yapay zekâ ajanlarının potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı ve riskleri en aza indirmeyi öneriyor.

Source: Ibm

Latest News