29 Mayıs 2025’te, sektör uzmanları Sean Michael Kerner ve Dean Takahashi tarafından kaleme alınan önemli yapay zekâ haberleri VentureBeat’te yayımlandı. Dönüştürücü teknoloji alanında en güvenilir kaynaklardan biri olan VentureBeat’in kapsamlı haberleri, yapay zekâ endüstrisindeki önemli gelişmelere işaret ediyor.
2025’te yapay zekâ alanı hızla evrilmeye devam ediyor; büyük dil modeli (LLM) patlamasında yavaşlama belirtisi yok. Microsoft, Meta ve Google gibi köklü teknoloji devlerinin yanı sıra, çok sayıda girişim ve bağımsız geliştirici de yeni modellerle katkı sağlıyor. Yapay zekâ araştırmalarının yavaşladığına dair iddialar abartılı çıktı; Transformer mimarisinin ötesine geçen yeni teknolojiler, örneğin Liquid AI’ın Liquid Foundation Modelleri gibi yenilikler ortaya çıkmaya başladı.
Kurumsal sektörde yapay zekâya geçişte agresif bir ivme gözleniyor. Şirketler, ‘düşünen modeller’, ajan ekosistemleri ve büyük ölçekli yapay zekâ uygulamaları için özel olarak tasarlanmış altyapılara odaklanıyor. Yapay zekâya ayrılan işlem gücü eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı; yeni işlem birimleri 42 exaflops’tan fazla hesaplama gücü sunuyor—bu, önde gelen süper bilgisayarlardan 24 kat daha güçlü.
Sektör uzmanları, 2025’in üretken yapay zekânın tek soruya yanıt vermekten çıkarak, ajan tabanlı sistemlerle karmaşık problemleri çözmeye başladığı bir geçiş yılı olacağını öngörüyor. Salesforce, ServiceNow ve SAP gibi büyük kurumsal yazılım sağlayıcılarının da aralarında bulunduğu 50’den fazla iş ortağı, birlikte çalışabilir yapay zekâ sistemlerini mümkün kılan yeni protokolleri destekliyor. Teknik bilgisi olmayan kullanıcılar için ise, Agent Gallery ve Agent Designer gibi özelliklerle zenginleştirilen platformlar, özel ajanlar oluşturmak için kodsuz arayüzler sunuyor.
Yapay zekâ ile üretilen içeriklerin iş ve tüketici alanlarında yaygınlaşması hızlanıyor; OpenAI’den Meta, Google, Microsoft, Apple ve xAI’a kadar birçok şirket artık ürünlerinde yapay zekâ tabanlı görsel üreticilere yer veriyor. Bu genişleme, içerik üretimini kolaylaştırıyor, kişiselleştirmeyi artırıyor ve farklı sektörlerde verimliliği yükseltiyor. Ayrıca, 2025’te hem ticari hem de son kullanıcı ortamlarında LLM’ler ve üretken yapay zekâ destekli robotik sistemlerin ilk büyük ölçekli uygulamaları gerçekleşiyor; bu da otomasyon ve insan-robot etkileşiminde devrim yaratıyor.
Günümüzdeki yapay zekâ gelişmelerini özellikle önemli kılan unsur, özel silikonlardan küresel ağlara, model geliştirmeden ajan çerçevelerine ve uygulama entegrasyonuna kadar uzanan kapsamlı stratejiler. Odak noktası, her geçen gün daha büyük modeller eğitmekten, bu modelleri ölçekli ve verimli biçimde devreye almaya kayıyor; bu da şirketler için giderek daha acil bir sorun haline geliyor. Farklı tedarikçilerin sistemlerinin birlikte çalışabilmesine verilen önem, bulut bilişimin önceki dönemlerine damga vuran kapalı ekosistem yaklaşımından uzaklaşıldığını gösteriyor.