Yapay zeka devi OpenAI, şaşırtıcı bir stratejik geri dönüşle, GPT-2'den bu yana ilk açık kaynaklı dil modelini geliştiriyor ve açık kaynaklı yapay zeka geliştirme konusunda "tarihin yanlış tarafında" olduğunu kabul ediyor.
Mart 2025'te CEO Sam Altman tarafından yapılan açıklama, 300 milyar dolarlık işini kapalı ve tescilli sistemler üzerine kuran şirket için dramatik bir değişimi temsil ediyor. OpenAI, web sitesinde bir form aracılığıyla geliştiricilerden geri bildirim toplamaya başladı ve açık modelin, o3-mini modeline benzer akıl yürütme yeteneklerine sahip olacağını, "önümüzdeki birkaç ay içinde" piyasaya sürülmesinin beklendiğini belirtti.
Bu dönüşüm, açık kaynaklı yapay zeka modellerinin ciddi ivme kazanmasıyla gerçekleşiyor. Meta'nın Llama ailesi, Mart 2025'te bir milyar indirme sayısını aştı; CEO Mark Zuckerberg, "Açık kaynaklı yapay zeka, dünyanın her yerindeki insanların yapay zekanın faydalarına erişmesini sağlamak için çok önemli," dedi. Meta, Nisan 2025'te piyasaya sürdüğü Llama 4 modelleriyle açık kaynaklı portföyünü genişletmeye devam etti.
OpenAI'nin kararında belki de en etkili unsur, Ocak 2025'te piyasaya sürülen DeepSeek R1 oldu. Çin menşeli bu açık kaynaklı akıl yürütme modeli, iddialara göre OpenAI'nin performansına yalnızca %5-10'luk bir işletme maliyetiyle ulaşabiliyor. DeepSeek'in MIT lisansı, sınırsız ticari kullanıma izin veriyor ve başarısı, yapay zeka uzmanı Kai-Fu Lee'nin "açık kaynak kazandı" açıklamasını yapmasına neden oldu.
Yapay zeka geliştirme ekonomisi, sektör genelinde bu değişimi tetikliyor gibi görünüyor. OpenAI'nin yıllık operasyonel harcamalarının 7-8 milyar dolar civarında olduğu bildiriliyor; bu maliyet yapısı, verimli açık kaynaklı alternatiflerle karşılaştırıldığında giderek daha zor savunulabiliyor. Hugging Face CEO'su Clement Delangue da "Açık kaynaklı yapay zekadan herkes faydalanıyor!" diyerek bu gelişmeyi kutladı.
Kurumsal müşteriler için OpenAI'nin açıklaması, uzun vadeli yatırım stratejileri konusunda belirsizlik yaratıyor. Sistemlerini GPT-4 veya o1 API'leri üzerine kuranlar, bu yaklaşımı sürdürüp sürdürmemeleri ya da kendi kendine barındırılan alternatiflere geçiş planlamalarına başlayıp başlamamaları gerektiğini değerlendirmek zorunda kalacak.
OpenAI, açık modelinin çıkışını ek güvenlik testleri için iki kez ertelemiş olsa da, şirketin bu yeni yolda kararlı olduğu görülüyor. Temel modeller giderek daha erişilebilir hale geldikçe, farklılaşma uygulama katmanında gerçekleşiyor—bu da girişimler ve köklü şirketler için temel modeller üzerine alan odaklı çözümler geliştirme fırsatları yaratıyor.