menu
close

Sigortacılar, 2025’teki Düzenleyici Engellere Rağmen Yapay Zekayı Benimsiyor

Sigorta şirketleri, 2025 yılı için neredeyse %90’ı yapay zekayı en önemli stratejik girişim olarak gören yöneticilerle, risk değerlendirme, hasar yönetimi ve dolandırıcılık tespitinde yapay zekayı hızla temel operasyonlarına entegre ediyor. Teknoloji önemli verimlilik artışları ve maliyet tasarrufu sağlarken, değişen düzenlemeler ve algoritmik önyargı endişeleri devam eden zorluklar oluşturuyor. Sektör liderleri, inovasyon ile uyumluluk arasındaki dengeyi sağlarken daha net federal yönergeler çağrısında bulunuyor.
Sigortacılar, 2025’teki Düzenleyici Engellere Rağmen Yapay Zekayı Benimsiyor

Sigorta sektörü, şirketlerin karmaşık bir düzenleyici ortamda yol alırken operasyonlarını dönüştürmek için yapay zekayı giderek daha fazla benimsemesiyle teknolojik bir devrim yaşıyor.

Yakın zamanda yapılan kapsamlı bir anket, sigorta yöneticilerinin neredeyse %90’ının yapay zekayı 2025 için en önemli stratejik girişim olarak gördüğünü, %82’sinin ise finansal ve operasyonel performansı iyileştirmek için kritik olduğunu bildirdiğini ortaya koyuyor. Ellerindeki büyük veriyle sigorta profesyonelleri, müşteri hizmetleri, dolandırıcılık tespiti, risk değerlendirme, fiyatlandırma ve satış gibi süreçleri daha verimli hale getirmek için yapay zekadan yararlanıyor; ana acentelerin %79’u ise önümüzdeki altı ay içinde bir yapay zeka platformunu kullanmaya başladıklarını veya başlamayı planladıklarını belirtiyor.

Faydalar oldukça büyük. Yapay zeka destekli risk değerlendirme, verimliliği, doğruluğu ve müşteri memnuniyetini artırarak sektörde devrim yaratıyor. Daha hızlı işlem süreleri, gelişmiş risk analizi, kişiselleştirilmiş poliçeler ve daha iyi dolandırıcılık tespiti sunuyor. Hasar yönetiminde ise yapay zeka otomasyonu, işlem sürelerini haftalardan saatlere indirirken, akıllı botlar hasarları verimli bir şekilde yöneterek insan müdahalesini en aza indiriyor; bu da daha yüksek müşteri memnuniyeti ve daha düşük operasyonel maliyetler sağlıyor. Dolandırıcılık tespitinde ise sigortacılar, metin, görsel, ses, video ve sensör verilerini hasar sürecinin her aşamasında entegre eden yapay zeka destekli çok modlu sistemleri benimsiyor ve bu sayede sektörün 2032’ye kadar 80-160 milyar dolar tasarruf etmesi öngörülüyor.

Departman öncelikleri bu yapay zeka yetkinlikleriyle yakından örtüşüyor. Risk değerlendirme profesyonelleri için 2025 öncelik listesinde prim büyümesini artırmak (%75), teklif hızını yükseltmek (%53) ve kayıp oranlarını düşürmek (%43) ilk sıralarda yer alıyor. Hasar yönetiminde ise işlem verimliliğini artırmak (%72), döngü sürelerini azaltmak (%64) ve müşteri memnuniyetini yükseltmek (%45) en önemli hedefler olarak öne çıkıyor.

Ancak önemli zorluklar da mevcut. Yapay zekanın benimsenmesi, veri gizliliği sorunları, çalışanların yeni beceriler kazanma ihtiyacı ve algoritmik önyargı potansiyeli gibi endişeleri de beraberinde getiriyor. Yapay zekayı erken benimseyen sigortacılar önemli bir rekabet avantajı elde edebilir, ancak bu engelleri dikkatli bir şekilde aşmaları gerekiyor. Öngörücü modellerde gömülü algoritmik önyargılar, risk değerlendirme veya hasar ayarlamada istemeden ayrımcılığa yol açabilir. Ayrıca, yapay zeka kararlarının doğası gereği hesap verebilirlikten yoksun olup maliyet tasarrufunu tüketici korumasının önüne koyabileceği endişeleri de bulunuyor.

Artan düzenlemeler nedeniyle, sigorta şirketleri artık korunan özelliklere dayalı risk profilleri oluşturmak için onay almak ve yapay zekadan yararlanan müşteri etkileşimleri ile iş süreçlerini şeffaflık sağlamak amacıyla açıklamak zorunda. Ayrıca, sigortacıların yapay zeka modelleri sık sık denetlenebilir ve algoritmik hesap verebilirlik ile güvenlik standartlarına uygunluk açısından sertifikalandırılabilir. Çözülmesi gereken bir diğer konu ise bu düzenlemelerin uygulanmasının maliyet etkinliği ve sigorta şirketlerinin birleşik oranlarına etkisi. Eğer yapay zeka kullanımı daha pahalı hale gelir ve yasal komplikasyonlar doğurursa, benimsenmesini engelleyebilir. Bir diğer zorluk ise farklı bölgelerdeki çoklu yapay zeka düzenlemelerine uyum sağlamak; bu da sigorta sektöründe yapay zekanın yaygınlaşmasını kolaylaştıracak kapsayıcı, küresel bir düzenleyici çerçeve ihtiyacını öne çıkarıyor.

Artan düzenleyici denetim, sigortacıları şeffaf, adil ve hesap verebilir yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmaya yönlendiriyor. 2025’te insurtech ekosistemi, ileri teknolojilerin daha fazla entegrasyonu ve inovasyonu, gelişen düzenleyici çerçeveler ve değişen tüketici beklentileriyle şekillenecek. Hem düzenleyiciler hem de sigortacılar, inovasyon ihtiyacı ile yeni teknoloji ve verilerin sorumlu ve şeffaf kullanımı arasında denge kurmaya çalışıyor.

Source:

Latest News