Uber ve Waymo, Atlanta'da otonom yolculuk hizmetlerini resmi olarak başlatarak şehir içi ulaşımı yeniden şekillendiren stratejik ortaklıklarında ikinci şehre ulaştı.
24 Haziran 2025'te başlayan Atlanta hizmetiyle, yolcular Uber uygulaması üzerinden şehrin yaklaşık 65 mil karelik alanında tamamen otonom, tamamen elektrikli Jaguar I-PACE araçlarını çağırabiliyor. Bu genişleme, Mart 2025'te Austin, Teksas'ta başlatılan ve tüketiciler tarafından hızla benimsenen otonom araçların, şu anda pazardaki tüm Uber yolculuklarının yaklaşık %20'sini oluşturduğu başarılı lansmanın ardından geldi.
"Uber yolcularının büyük çoğunluğunun, fırsat verildiğinde Waymo'nun otonom aracıyla yolculuk etmeyi tercih ettiğini ve çoğu yolcunun yolculuğunu 5 yıldızla değerlendirdiğini gözlemliyoruz," şeklinde konuştu bir Uber sözcüsü. Hizmet, geleneksel UberX, Uber Comfort veya Uber Comfort Electric yolculuklarıyla aynı fiyatlandırma yapısını koruyor; ancak yolcular bahşiş vermeye yönlendirilmiyor.
Bu ortaklık, daha önce otonom sürüş teknolojisi konusunda hukuki anlaşmazlıklar yaşayan iki şirket arasındaki ilişkinin önemli bir evrimini temsil ediyor. Mevcut düzenlemeye göre, Uber araç filosunun operasyonlarını (temizlik, bakım ve şarj dahil) yönetirken, Waymo ise otonom sürüş teknolojisi ve yolcu desteğinden sorumlu.
Waymo, şu anda San Francisco, Los Angeles, Phoenix ve Austin'de haftada 250.000'den fazla yolculuk sağlayan 1.500'den fazla otonom aracıyla faaliyet gösteriyor. Şirket, 2025 yılında hakemli bir çalışmada, Waymo araçlarının insan sürücülere kıyasla bisikletli ve motosikletlilerle %82, yayalarla ise %92 daha az çarpışma yaşadığını gösteren etkileyici güvenlik istatistikleri sundu.
Bu genişleme, otonom ulaşım sektöründe rekabetin kızıştığı bir dönemde gerçekleşiyor. Tesla, yakın zamanda Austin'de otonom taksi hizmetinin sınırlı denemelerine başlarken, Waymo 2026'da Washington D.C.'de faaliyete geçmeyi planladığını açıkladı ve şu anda Miami ile New York'ta testler yürütüyor. Sektör analistleri, bu gelişmeleri otonom yolculuk hizmetlerinin deneysel teknolojiden ana akım ticari hizmete geçişinin kanıtı olarak değerlendiriyor.